Sadece kilonuzu değil, hayatınızı etkileyen tehlike: İşte obezitenin görünmeyen yüzü

Obezitenin Yükselen Tehlikeleri: Toplum ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Obezite, fazla yağ dokusunun vücutta birikmesi sonucu ortaya çıkan, birden çok sebebi olan, tekrarlayabilen kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Bu durum, yaşam kalitesini olumsuz etkilemenin yanı sıra tip 2 diyabet, yüksek tansiyon, kan yağlarındaki anormallikler, kalp-damar hastalıkları, astım, kanser ve osteoartrit gibi hastalıklara yakalanma riskini artırarak beklenen yaşam süresini de kısaltabilir. Obezite, giderek artan bir şekilde topluma yük getirmektedir. Rakamlar her geçen yıl artarken obezitenin topluma sunduğu yük de ağırlaşmaktadır.

Dünya çapında erişkin nüfusunda obezite oranının yaklaşık %13 olduğu tahmin edilmektedir. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özlem Haliloğlu, her 100 kişiden 39’unun fazla kilolu olduğunu belirterek, dünya genelinde yaklaşık 1 milyardan fazla obez birey bulunduğunu açıkladı. Ayrıca, obezitenin sadece gelişmiş ülkelerde değil, gelişmekte olan ülkelerde de hızla arttığına dikkat çekti.

Ülkemizde obezite sıklığının %30’un üzerine çıktığı ve Avrupa kıtasındaki en kilolu ülke konumuna geldiği vurgulanmaktadır. Doç. Dr. Haliloğlu, Türkiye’de obezitenin 1997-98 yıllarında %22.3 iken, 12 yıl sonra yapılan çalışmada bu oranın %35’e yükseldiğini belirtti. Obezitenin eşlik ettiği hastalıkların çeşitliliği nedeniyle sorunun boyutunun giderek büyüdüğüne değindi.

Obezitenin kardiyometabolik, mental, mekanik birçok hastalıkla birlikte görüldüğünü belirten Doç. Dr. Haliloğlu, obeziteyle ilişkili hastalıkların doğru tanı ve tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine vurgu yaptı. Bu nedenle, obezite tanısı ve yönetiminde kişiye özel tedavi planlarının önemli olduğunu vurguladı.

Avrupa Obezite Derneği’nin (EASO) obezite tanısının sadece BKİ’ye dayanmaması gerektiğini, antropometrik ölçümler ile birlikte detaylı bir klinik değerlendirmenin yapılmasını önerdiğini belirten Doç. Dr. Haliloğlu, obezite tanı ve yönetiminin kişiye özel olması gerektiğini dikkat çekti.

Related Posts

Baharda ortaya çıkan 1 numaralı cilt bakım hatası! DNA bile bozuluyor

Yaz gelmeden önce cildinizi yaza hazırlamak ve henüz güneşlenmeden önce hafif bir bronzluk elde etmek isteyebilirsiniz. Herkes güneşe maruz kalmaya yavaş yavaş alışmanın cildi ani yanıklardan kurtarabileceğini düşünse de bu aslında büyük bir yanılgıdır. Güneşlenme mevsimi gelmeden çeşitli yöntemlerle elde edilmiş bronzluğun güneş yanığına karşı koruma sağladığı fikri bir efsaneden başka bir şey değil. Baharda ortaya çıkan ve hemen hemen herkesin yaptığı cilt bakım hatası!

Alerjik rinit baharla birlikte artıyor: Sinüzite dikkat!

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Tunca, bahar aylarının başlamasıyla salgın hastalıkların yerini alerjik rinitin almaya başladığını belirterek, “Alerjik rinitte burun tıkanıklığı şikâyetinin üzerine ağız solunumu nedeniyle havanın daha kuru olduğu bölgelerde, boğazda kızarıklık ve ağrı şikâyetleri de eklenir. Akıntının sinüslerden burun içine rahat boşalamadığı bu tıkanıklık uzun sürdüğünde ise, sinüslerde biriken akıntılar nedeniyle bakteriyel enfeksiyon ile birlikte sinüzitle uyumlu şikayetler göz ardı edilmemelidir” dedi.

Kadınları daha çok etkiliyor, belirtiler göz ardı edilmemeli!

300 milyondan fazla kişiyi etkileyen astım, neden kadınlarda daha sık görülüyor? Genetik yatkınlıktan alerjik bünyeye kadar birçok detayı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Didem Özkan anlattı.

Kahve içmek, demir ve kalsiyumun bağırsaktaki emilimini engelliyor mu?

Kahve bazı kültürlerde sindirime yardımcı bir içecek olarak görülüyor. Ancak bilimsel araştırmalar yiyeceklerle birlikte içildiğinde kahvenin vücudun besleyici maddeleri sindirmesini zorlaştırdığını gösteriyor.

20’lik Dişlere Dikkat !

20’lik dişlerin estetik açıdan çok önemli olduğunu anlatan uzmanlar, 20’lik dişlere yapılacak müdahalelerin gülüş estetiğini etkileyeceğini söyledi. 

Son dönemin tartışma konusu olan ‘Normal Doğum Eylem Planı’’nda neler var?

Futbolcuların taşıdığı pankart sonrası tekrar tartışma konusu olan Normal Doğum Eylem Planı’na göre sezaryen oranlarının yıl sonuna kadar yüzde 5’e düşürülmesi hedefleniyor. Planda konunun tüm sağlık kongrelerinde gündeme getirileceği, sezaryen oranları yüksek bulunan hekimlere mektup gönderileceği, bu hekimlerle yüz yüze görüşmeler yapılmasının sağlanacağı ve her hafta en az bir gün gebe ile gebe yakınlarına “doğal olan normal doğum” bilgilendirmesi yapılacağı belirtiliyor.