
EBioMedicine dergisinde yayımlanan geniş kapsamlı bir çalışmada, 27 binden fazla kişinin uyku alışkanlıkları ve beyin yapıları tek tek incelendi. Bu gözlemde katılımcılar 9 yıl boyunca takip edildi; uyku süresi, uykusuzluk sıklığı, horlama, gündüz uykululuğu ve sabah-akşam alışkanlıkları gibi faktörleri ince ince değerlendirildi.

Elde edilen verilerin analizlerine göre uyku kalitesi düşük olan kişilerin beyinleri, mükemmel uyuyanlara kıyasla çok daha hızlı yaşlanıyordu.

Araştırmacılar, en kötü uyuyan grubun beyin yaşının aynı dönemde yaklaşık bir yıl daha fazla yaşlandığını tespit etti. Orta düzey uyku kalitesine sahip kişilerde ise bu fark yaklaşık yedi ay olarak ölçüldü.

Sonuçta araştırmacılar, uykunun beynin kendini onarma süreci için kritik bir rol oynadığını kanıtlamış oldu. Uyku sırasında sinir hücreleri arasındaki bağlantılar güçleniyor, toksinler temizleniyor ve hafıza pekiştiriliyordu. Bu süreç bozulduğunda ise beyin, ‘biyolojik yaş’ bakımından hızla yıpranıyordu.

Araştırma, özellikle erkeklerde ve 60 yaş altı bireylerde uykusuzluğun etkilerinin daha belirgin olduğunu ortaya koydu.

Bilim insanları, bunun hormonal farklılıklar ve yaşam tarzı faktörleriyle ilişkili olabileceğini düşündü ve bu şekilde not düştü.

Elde edilen veriler, kötü uyku kalitesinin sadece beyin hücrelerini değil, vücuttaki inflamasyon (iltihap) seviyelerini de artırdığını gösterdi. Uzun vadede bu durumun Alzheimer, demans ve diğer nörolojik hastalıkların riskini yükseltebileceği görüldü.