Uzun yaşamın anahtarı: Bakliyatlar! Kalp, diyabet ve kronik rahatsızlıklardan koruyor

Longevity Diyeti’nin temel taşı

Uzun yaşamın sırrı Longevity Diyeti’nin temel taşlarından biri olan bakliyatlar, bağışıklığı güçlendirmekten çevre dostu beslenmeye kadar birçok konuda yarar sağlıyor. Beslenme Danışmanı Emine Uluçay, Dünya Bakliyat Günü’nde bakliyatların insan sağlığı ve gezegenimiz üzerindeki pozitif etkilerine vurgu yaptı. Japonya Okinawa Adası, İtalya Sardinya, Yunanistan Ikaria bölgeleri gibi uzun yaşayan topluluklarda bakliyatların sıklıkla tüketildiğini söyleyerek bu besinlerin önemine dikkat çekti. Son yıllarda popülerliği artan Longevity Diyeti, sağlıklı bir yaşamı destekleyen bitkisel bazlı ve düşük proteinli bir beslenme modeli olmasıyla öne çıkıyor. Bu diyet, tam tahıllar, sebzeler ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağlarla birlikte bakliyatları da temel besin grubu olarak konumlandırıyor. 

“Bakliyatların düzenli kullanımı, hastalıklardan koruyor”

Diyetisyen Emine Uluçay, bakliyatların düzenli tüketildiğinde bireysel sağlığa ve çevreye büyük faydalar sunduğunu belirterek şunları ekliyor: “Mercimek, nohut, fasulye gibi besinler, yüksek lif ve bitkisel protein içeriğiyle bağırsak mikrobiyotasını destekleyerek sindirim sistemini düzenliyor. Aynı zamanda polifenoller ve flavonoidler gibi güçlü antioksidanlar içermesi dolayısıyla hücresel yaşlanmayı geciktiriyor. Düzenli tüketildiğinde kalp hastalıkları, diyabet ve birçok kronik rahatsızlığa karşı koruyucu etkiler sağlıyor.”

“Dünyanın en uzun ömürlü toplulukları bakliyat tüketiyor”

Bakliyatların yalnızca bireysel sağlığa değil, gezegenin geleceğine de katkı sunduğuna değinen Emine Uluçay, “Hayvansal gıdalara kıyasla çevresel etkisi düşük olan bu besinler, sürdürülebilir beslenmenin de en önemli unsurlarından biridir. Dünyanın en uzun ömürlü topluluklarında bakliyatların temel protein kaynağı olarak tüketilmesi de bu besinlerin Longevity Diyeti’ndeki yerini güçlendiriyor” dedi.

Related Posts

Baharda ortaya çıkan 1 numaralı cilt bakım hatası! DNA bile bozuluyor

Yaz gelmeden önce cildinizi yaza hazırlamak ve henüz güneşlenmeden önce hafif bir bronzluk elde etmek isteyebilirsiniz. Herkes güneşe maruz kalmaya yavaş yavaş alışmanın cildi ani yanıklardan kurtarabileceğini düşünse de bu aslında büyük bir yanılgıdır. Güneşlenme mevsimi gelmeden çeşitli yöntemlerle elde edilmiş bronzluğun güneş yanığına karşı koruma sağladığı fikri bir efsaneden başka bir şey değil. Baharda ortaya çıkan ve hemen hemen herkesin yaptığı cilt bakım hatası!

Alerjik rinit baharla birlikte artıyor: Sinüzite dikkat!

Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Tunca, bahar aylarının başlamasıyla salgın hastalıkların yerini alerjik rinitin almaya başladığını belirterek, “Alerjik rinitte burun tıkanıklığı şikâyetinin üzerine ağız solunumu nedeniyle havanın daha kuru olduğu bölgelerde, boğazda kızarıklık ve ağrı şikâyetleri de eklenir. Akıntının sinüslerden burun içine rahat boşalamadığı bu tıkanıklık uzun sürdüğünde ise, sinüslerde biriken akıntılar nedeniyle bakteriyel enfeksiyon ile birlikte sinüzitle uyumlu şikayetler göz ardı edilmemelidir” dedi.

Kadınları daha çok etkiliyor, belirtiler göz ardı edilmemeli!

300 milyondan fazla kişiyi etkileyen astım, neden kadınlarda daha sık görülüyor? Genetik yatkınlıktan alerjik bünyeye kadar birçok detayı Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Didem Özkan anlattı.

Kahve içmek, demir ve kalsiyumun bağırsaktaki emilimini engelliyor mu?

Kahve bazı kültürlerde sindirime yardımcı bir içecek olarak görülüyor. Ancak bilimsel araştırmalar yiyeceklerle birlikte içildiğinde kahvenin vücudun besleyici maddeleri sindirmesini zorlaştırdığını gösteriyor.

20’lik Dişlere Dikkat !

20’lik dişlerin estetik açıdan çok önemli olduğunu anlatan uzmanlar, 20’lik dişlere yapılacak müdahalelerin gülüş estetiğini etkileyeceğini söyledi. 

Son dönemin tartışma konusu olan ‘Normal Doğum Eylem Planı’’nda neler var?

Futbolcuların taşıdığı pankart sonrası tekrar tartışma konusu olan Normal Doğum Eylem Planı’na göre sezaryen oranlarının yıl sonuna kadar yüzde 5’e düşürülmesi hedefleniyor. Planda konunun tüm sağlık kongrelerinde gündeme getirileceği, sezaryen oranları yüksek bulunan hekimlere mektup gönderileceği, bu hekimlerle yüz yüze görüşmeler yapılmasının sağlanacağı ve her hafta en az bir gün gebe ile gebe yakınlarına “doğal olan normal doğum” bilgilendirmesi yapılacağı belirtiliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir